Danışanlar Cihazı Değil, Hissettikleri İlgiyi Hatırlar

Danışanlar bir merkeze geldiğinde, cihazın teknik özelliklerinden çok daha fazlasını deneyimler: Görülmek, duyulmak, hatırlandıklarını hissetmek. Peki bu hissi sürekli hale getirmek mümkün mü? İşte tam bu sorunun cevabı, cihazın ötesinde bir sistemde yatıyor.

Birçoğu merkezde "ilgi" görevlilere bağlıdır. Bir personel i̇zinli olduğunda ya da işler yoğunlaştığında, bazen en kritik detaylar atlanır. Bir not tutulmaz, bir ilerleme izlenmez ve danışan kendini unutulmuş hisseder. Bağ kopar.

Bu sadece bir ihmal gibi görünebilir ama aslında danışan sadakatini kıran çok önemli bir detaydır. Çünkü insanlar, sayılardan çok hissettikleriyle bağ kurar.

Revelix işte bu noktada fark yaratır. Bir cihaz olmaktan çok, bir sistemdir. Her danışanı tanır, bir önceki seansa göre neleri değiştirdiğini bilir. Kaç kalori yaktığını, kaç km yürüdüğünü otomatik olarak analiz eder. Ve bunu danışman orada olmasa bile yapar.

Bu sistemli işleyiş sayesinde, her seans danışan için anlamlı bir ritüele dönüşür. Danışan, ilgi görüp görmediğini sorgulamaz. Çünkü sistem zaten onunla ilgileniyordur.

Ve bu durum bir fark yaratmakla kalmaz; sadakat doğurur. Cihazlar unutulur, ama his kalan tek şeydir.

Bu yüzden Revelix, sadece bir cihaz değil; ilginin sürekliliğini garanti eden bir sistemdir.